Ütü Nedir?
Kırışıklıkları gidermek için yüksek sıcaklık ile kullanılan ve metal bir yüzeyi olan aygıttır.
Ütüyü Kim İcat Etti ?
Ütüyü Kim Buldu: Diğer pek çok bilimsel buluş kadar ünlü olmasa da, ütünün MÖ 400 yılına kadar uzanan belgelenmiş tarihi vardır.
Demirden yapılmış ilk elektrikli ütü, 1880’lerden beri kullanılmaktadır.; ancak birçok buluşta olduğu gibi, bu icadın da kökleri çok eski tarihlere dayanmaktadır. MÖ 400 dolaylarında Yunanlılar, demirden yapılan yuvarlak bir çubuğu ısıtarak ve onu çeşitli eşyalarını düzleştirmek için kullanırlardı. Eski Romalılar ise; günümüz ütülerine daha çok benzeyen cihazlar kullanmışlardır. Bu cihaz, kırışıklıkları giderme umuduyla kullanılan düz ve metal bir aygıttı. Çinliler ise; sıcak kömür veya kum aracılığıyla ısıtılan ve kırışıklıkları gidermek için kullanılan bir cihazı benimsemişlerdi.
Modern demirin daha kullanışlı hâlâ gelmesiyle, özellikle işlevselliği arttılan ütüler, 1300’lerde Avrupa’da ortaya çıkmıştır. Bu cihaza flatiron ismi verilmekteydi; bir sapa yerleştirilen metal parçasından oluşmaktaydı. Çalışma prensibi ise; ütü, yeterince ısınıncaya kadar alevler üzerinde ısıtılacak ve sonrasında yalıtımlı bir eldiven ile kaldırılacaktı. Bunun yanında, ütüden kaynaklanan kurumun giyseye bulaşmasını önlemek için giysinin etrafı bir bez tabakasıyla kaplanacaktı. Ütü soğuduğunda, ısıtma işlemine devam edilerek; iş kaldığı yerden devam edecekti. Aynı zamanda ütüleme, kırışıkları gidermenin yanı sıra, giysilerdeki mikropları öldürerek; küflenmeyi de engelliyordu.
Yukarıda bahsettiğimiz flatiron’dan sonraki gelişmeler “kutu ütü” denilen bir aygıttı. Bu cihaz düz bir tabandan ve mekanizmayı kavramayı sağlayan bir kulptan oluşuyordu. Aynı zamanda içine sıcak kömürler, tuğlalar ve diğer ısıtma elemanlarını koyabileceğiniz biz haznesi vardı. Bu cihaz, birkaç yüz yıl boyunca standartını koruyarak ayakta kalmayı başarmıştır.
19. Yüzyılda Ütü Teknolojisi
Metal teknolojisinin özellikle 1800’lerden sonra gelişmeye başlamasıyla; ütünün değişim süreci başladı ve düzleşerek daha da pratik hale geldiler. Bu cihazlar sobalar ve çeşitli ısısı yüksek materyaller üzerinde ısıtılarak; işlerinizi daha pratik bir şekilde görmenizi sağlıyorlardı. 1870’li yılların sonlarında ise; ahşap tutacaklar kullanılarak; kullanıcıların yüksek sıcaklıktan etkilenmesinin önüne geçilmiştir.
Yıllar 1870’leri gösterdiğinde artık zaman gazlı ütülerin dönemiydi. Gazı ütüye taşıyan bir hat ve brülör sayesinde ateşlenip ısınmasını sağlayan mekanizma ile bu aygıtlar, çok uzun süre olmasada 10 yıl gibi bir zaman diliminde varlığını sürdürmüşlerdir. Aynı zamanda en önemli özellikleri, önceki ütülere göre oldukça hafiftiler.
Ütüyü Bulan Kim ?
Elektrikli ütülerin icadı ise, özellikle 1800’lerde evlerde elektriğin yaygınlaşmasıyla ortaya çıktı. 1882 yılında New York şehrinde Henry W. Seeley, elektrikli düz ütünün ilk patentini alan kişi ünvanına kavuştu. Yani bir anlamda ona ütünün mucidi de diyebiliriz. Aslında bu ütünün teknolojik anlamda getirdiği en önemli yenilik, ütünün yeniden ısıtılması zorunluluğunu ortadan kaldırmasıydı. Bunun yanında ütünün taban plakasında ve belli kısımlarında ciddi anlamda iyileştirmeler yapılmıştır. Bundan sonraki yıllarda ütü teknolojisi çok hızlı değişim göstermesede, 1920’lerin başından itibaren ısı seviyesini kontrol etmek amacıyla termostatlar ile donaltıldılar.
1920 yılında ise Eldec isimli şirket, kuru malzemelerin preslenerek daha iyi ütülenmesini sağlamak amacıyla; buharlı ütüyü geliştirerek piyasaya sürdü. Bu süreçten önce kullanıcıların hemen hemen çoğu, kumaşın üzerine su serpmek zorunda kalıyorlardı.
Bundan sonraki yıllardaki önemli gelişme, 1950’lerde paslanmayan alüminyum tabanların geliştirilmesiydi. Aynı zamanda yine bu yıllar içerisinde hem ıslak hem kuru işlem yapabilen ütüler de piyasaya sürülmüştür. 1995 yılına gelindiğinde ise artık birçok taban yapışmayan ve paslanmayan kaplamalara sahipti. Bununla birlikte ütü satışında patlama yaşanan yıllardan birisiydi. Lakin o dönemde, sadece ABD’de yaklaşık 14 milyon ütü satılmıştır.
Günümüzde ise; hem tabanda, hem de ütünün çeşitli bölgelerinde hâlâ iyileştirmeler yapılmakta ve ütü teknolojisi hız kesmeden ilerlemeye devam etmektedir. Başka bir deyişle; ileri ki yıllarda; sıcaklık ve buharın daha iyi düzenlenmesine olanak veren daha üst seviye ütülerin de geliştirilmesi beklentiler arasındadır..