Sandalye Nedir?
Bireysel olarak oturmak için kullanılabilen, genellikle sırtlığı ve dört ayağı olan bir eşyadır.
Sandalyeyi Kim İcat Etti?
Sandalyeyi Kim İcat Etti: Sandalyenize kalkın ve oturun. Sonrasında uzun uzadıya bir göz gezdirin. Vücudumuzu, hatta düşüncelerimizi dahi şekillendirdiğine tanıklık edeceksiniz. Otomobil taşımacılığından, okullara, okullardan çalıştığınız firmadaki iş hayatınıza kadar hayatın en vazgeçilmez parçalarından birisidir. Daha da geniş anlamda düşündüğünüzde; bazen küçük bir çocuk okuma yazmayı; bazen otomobil koltuğundaki acemi bir sürücü şoförlüğü bu gerece oturmasına borçludur. Diğer birçok buluşta olduğu gibi sandalyenin icadı da dünyada medeniyetleri en çok etkileyen keşiflerden birisidir.
Çeşitli uygarlıklar ve medeniyetlerdeki sandalye çeşitlilikleri çok farklı olabilmektedir. Kimi kültürlerde tabure şeklinde ve klasiğe daha yakın sandalyeler popülerdi. Günümüzde en fazla tercih edilen standartları modern olarak tabir ettiğimiz çeşitleridir.
Sandalye Kelimesi Nereden Geliyor?
Sandalyenin İngilizce kelime anlamı koltuk ve taht anlamına gelen Eski Fransızca “chaiere” ve İngilizce “chaere” kelimesinden türetilmiştir. Türkçe anlamı ise Arapça “sandaliyye” ve Latince “sedile = iskemle” kelimelerinden türetilmiştir.
Sandalye Ne Zaman İcat Edilmiştir?
Sandalyenin mucidi olarak herhangi bir kişi veya şahıs gösterilememektedir. Sandalye, daha öncesinde bulunduğu düşünülen koltuk ve tabureden farklı olarak dört bacağı olan, sırtlık bölümü bulunan ve genelde zenginler için üretilen bir gereçti. Hatta öyle ki; o dönemlerde soyluluk ve insanların statüsünün yüksek olduğunu anlamak için örnek teşkil ediyorlardı. Ancak yine de sandalyenin ilk örneklerine pek çok buluşta olduğu gibi Eski Mısırlılar‘da raslanmıştır. M.Ö 2680’li yıllara kadar uzanan en eski örnekledirilebilir bu icatlar, Eski Mısır mezarlarında bulunmuştur. Bu dönem ve sonrasındaki dönemlerde Mısırlılar için sandalyeler olağanüstü bir zenginlik ve ihtişam simgesiydi. İhtişam simgesi olarak yapılan örneklerde; fildişi, abanoz, oymalı ve yaldızlı ahşaptan yapılan çeşitler gözlemlenmiştir.
Bunun yanında, Mısır’daki bazı aileler de nadiren sandalye bulundurmaktaydı. Bu sandalyelerde sadece ailenin reisi oturabilirdi. Anlayacağınız gibi ailelerde kullanılan örneklerinde bile statü kıyaslamanın olduğu açıkca gözlemlenmektedir.
Çin’e uzandığımızda ise, bazı kaynak verilerinde sandalye görüntülerinin altıncı yüzyıldaki Budist duvar resimlerinde gözlemlendiğine tanıklık ediyoruz. Yine o dönemlerde Çin’de de soyluluk göstergesi olan gereçlerdi. Popüler olma özelliğine ise ancak MS on ikinci yüzyıl ile beraber kavuşmuşlardır.
Modern sandalyeler:
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Ortaçağ Avrupa’sında sandalyeler; kraliyet ve asaletle ilişkilendirilen gereçlerdi. Rönesans dönemiyle beraber, belirgin bir kullanım alanım kazanmışlardır. Orta ve alt tabaka diyebileceğimiz insanların ihtiyaç alanlarını da giriş yapmışlardır. Özellikle Fransa ve İngiltere’de geliştirilen özgün tasarımlar, modern sandalye tasarımlarına geçişte öncü bir rol oynamıştır.
Amerika’ya geçiş yaptığımızda, sandalyenin buradaki haneler ile buluşmasının 1800’lerde gerçekleştiğine tanıklık ediyoruz. Genelde buradaki haneler için yemek yerken kolaylık sağlaması amacı taşıyan araçlardır. Aynı zamanda her bir aile üyesinin kullanım gereçleriydiler.
20. yüzyıl da dünya genelinde teknolojinin ilerlemesiyle birçok sandalye çeşitleri ortaya çıktı. Bunlara örnek olarak gösterilebilecek modellerden bahsedecek olursak; metal katlanır sandalyeler, slumber tarzları, plastik sandalyeler, ergonomik sandalye çeşitlerini söyleyebiliriz. 2000’li yıllara geçiş yapılmasıyla beraber gelişimin; radyo ve televizyon için kullanılan tasarımlara kadar geliştirildiğine tanıklık ediyoruz. Bununla birlikte hız kesmeden geliştirileceğine dair umudumuzun da hâlâ canlı olduğunu söyleyebiliriz.