Anahtar Nedir?
Anahtar kısaca, bir kilidi açmak veya bir mekanizmayı harekete geçirmek veya ona erişmek için kullanılan, genellikle metal bir alettir.
Anahtarı Kim İcat Etti ?
Anahtarı Kim Buldu: Modern uygarlığın en başından itibaren, insanlık her zaman sahip olduklarını ve değer verdiği şeyleri güvende tutma ihtiyacı duymuştur. Aynı zamanda değer verdiği şeyleri ve eşyaları güvende tutmanın yollarını geliştirmeye çalışmıştır. İlk günler de bu eşyaları gizli ve güvenli tutmak; karmaşık bir şekilde ipleri düğümlere bağlayarak gerçekleştirilmiştir. Ancak çok kalıcı ve güçlü çözüm sağlayamadıkları için ahşap ve metalden yapılan kilitlerin ortaya çıkmasıyla, kendilerini tarihin tozlu sayfalarına bırakmak zorunda kaldılar.
Bilinen en eski kilit ve anahtar, Antik Asur’un başkenti Nineveh harabelerinde keşfedilmiştir. Bunun gibi kilit sistemleri daha sonra sürgü, kapı armatürü ve anahtardan oluşan pimli gereçler ile; Mısır ahşap ve medeniyet sanatının birer parçası haline gelmişlerdir. Anahtar takıldığında, armatür içindeki pimler, civata içindeki delinmiş deliklerden kaldırılarak harekete olanak sağlıyorlardı. Anahtar çıkarıldığında ise pimler kısmen civatanın içine düşerek hareketi engelliyorlardı.
Mekanik kilitlerin tarihi, 6 bin yıldan fazla bir süre önce, çilingirin tamamen ahşaptan yapılmış; basit ama etkili pimli bardak kilidi ile Eski Mısır’da başlamıştır. Kapıya monte edilen ahşap direk ve direğe kayan yatay bir sürgüden oluşuyordu.
Roma Dönemi:
Kilitlerin gerçekten popüler olmaya başlaması, Roma İmparatorluğu dönemiyle başlamıştır. Kilitlerinde Yunan tasarımları üzerine çalışan Romalılar, kilit konstrüksiyonu için metali kullanarak onları çok daha güçlü ve değerli eşyalarını koruyabilen hale getirmişlerdir. Aynı zamanda Romalılar, kilitleri ve anahtarları küçültmeyi de başarmışlardır. Bu sayede özellikle anahtarlar ceplerde dahi taşınabilen hale gelmiştir. Bunun yanında birçok zengin Romalı, zenginliklerinin bir işareti olarak anahtarları mücevher olarakta kullanmaya başladılar. Dolasıyısla, bu ürünlerin (özellikle anahtar) yapım malzemelerinin arasına; altın ve daha farklı mücevharat kaynakları da girmiş oldu. Bu süre zarfında, kilit dönmeden ve sürgüyü fırlatmadan pimleri itebilmeye olanak sağlayan muhfazalar da geliştirilmiştir.
Roma İmparatorluğu’nun çöküş sürecinden sonra, kilitlerin ve anahtarların gelişim süreci neredeyse durma noktasına gelmiştir. Roma dışındaki ülkelerin de bu ürünleri geliştirebilecek mevcut teknolojileri olmadığından, bu sektörün gelişmesi için neredeyse 18. yüzyılın üçüncü çeyreğine kadar beklenilmesi gerekiyordu.
Anahtarı Bulan Kim ?
Bir sonraki gelişme, teknolojik hamlelerin de etkisiyle 1778 yılında Robert Barron tarafından yapılmıştır. Barron, ilk çift etkili tamburlu, levyeli kilid ve anahtar sistemini tasarlamayı başarmıştır. Bu kilit sistemi, kol kaldırma mantığıyla çalışıyordu.
1818 yılında ortaya çıkan mucit ise Jerimiah Chubb’tı. Chubb ise; birisi kilidi açmaya veya yanlış anahtar kullanarak deneme yapmaya çalıştığında, kilit (kilide bağlı olarak) özel bir düzenleyici anahtar veya orijinal anahtar takılıp farklı bir yöne çevrilene kadar sistemi kilitli durumda sıkıştıracak şekilde bırakan düzeneği tasarlamıştı. Her ne kadar karmaşık gözüküp, o devirde sorunlar çıkartsada, Chubb’ın tasarımı; özellikle bundan sonraki süreçte ve teknolojik atılımların ortaya çıkmasında ciddi katkılar sağlayacaktı.
Kilitleme ve anahtar teknolojilerinin dikkate değer son gelişmesi; 1848 yılında ilk pimli tamburlu kilidi geliştiren Linus Yale’den gelmiştir. Bu kilit tasarımı ve sistemi, kısacası kilidin doğru anahtar olmadan açılmasını önlemek için farklı uzunluklarda pimler kullanmıştır. Daha sonraki süreçte Yale’in oğlu, kilidin içinde farklı uzunluklarda pimlerin yanı sıra; tırtıklı kenarlara sahip daha küçük ve düz olan anahtarı icat ederek patentini almıştır. Bu tasarım ve icat, bugün hâlâ kullanılan pimli ve birçok ev kapısında bulunan sistemlerin de atasıdır.