Josef Stalin Kimdir?
Demir Yumrukla Çeliği Döven Adam
Josef Stalin Kimdir: 1878’de Gürcistan‘ın Gori kasabasında doğan Josef Vissarionovich Dzhugashvili, daha sonra dünya tarihine “Stalin” olarak geçecekti. Yoksul bir ayakkabıcının oğlu olarak dünyaya gelen Stalin, genç yaşlardan itibaren zorlu koşullarla mücadele etti. Çocukluğu, babasının alkolizmi ve şiddetiyle gölgelenmişti. Annesi Ketevan, Josef‘i papaz okuluna göndererek onun için daha iyi bir gelecek hayal etti. Ancak okuldaki disiplinli hayata rağmen, Stalin devrimci fikirlere ilgi duymaya başladı.
Devrimci Yıllar: Bolşevik Hareketine Katılım
Papaz okulundan atıldıktan sonra devrimci hareketlere katılan Stalin, 1901’de Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi‘ne katıldı ve kısa sürede Bolşevik fraksiyonunun aktif bir üyesi oldu. Lenin‘in liderliğindeki Bolşevikler içinde, yeraltı faaliyetleri ve soygunlar yoluyla partiye finansman sağladı. Zamanla, Lenin‘in sadık bir müttefiki haline geldi ve parti içinde önemli bir figür olarak yükseldi.
İktidara Tırmanış: Lenin’in Ardından
1917 Ekim Devrimi’nden sonra Bolşevikler iktidara geldi. Lenin’in ölümünden sonra Stalin, Lenin‘in vasiyetine rağmen parti içinde güç kazanarak kendi liderlik konumunu pekiştirdi. Rakiplerini birer birer saf dışı bıraktı: Troçki sürgüne gönderildi, Zinovyev ve Kamenev mahkeme önünde suçlu ilan edildi. Stalin, partinin mutlak lideri olarak ortaya çıktı.
Dönüştürücü Politikalar: Sanayileşme ve Kolektivizasyon
1928’de Stalin, Sovyet ekonomisini dönüştürmek için Beş Yıllık Planları başlattı. Tarımda kolektivizasyon politikasıyla küçük çiftçilerin topraklarını devlet kontrolündeki büyük çiftliklere devretti. Bu politika, kıtlıklara ve milyonlarca insanın ölümüne yol açan büyük bir insani felaketle sonuçlanmıştır. Ancak sanayileşme politikası, Sovyetler Birliği‘ni kısa sürede bir sanayi devine dönüştürdü. Stalin’in Demir Yumruğu, ülkeyi feodal bir tarım toplumundan küresel bir süper güce dönüştürdü.
Savaş ve Zafer: İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği
1941’de Nazi Almanyası, Sovyetler Birliği’ne saldırarak Stalin’i hazırlıksız yakaladı. İlk başta büyük toprak kayıpları yaşanmıştır, ancak Stalin’in kararlı liderliği ve Sovyet halkının direnişi sayesinde Kızıl Ordu, 1943 Stalingrad Muharebesi‘nde zafer kazandı. Bu zafer, savaşın gidişatını değiştirdi. 1945’te Sovyetler Birliği, Berlin’e girerek Nazi Almanyası‘nı mağlup etti. Stalin, savaşın sonunda Yalta ve Potsdam Konferanslarında Müttefik liderlerle buluşarak yeni dünya düzeninin şekillenmesinde önemli bir rol oynadı.
Soğuk Savaş ve Demir Perde: Küresel Etkisi
Savaşın sona ermesiyle birlikte Stalin, Doğu Avrupa’da Sovyet etkisini genişletti ve bölgede demir perde olarak bilinen bir etki alanı kurdu. Bu, ABD ile Sovyetler Birliği arasında Soğuk Savaş’ın temelini attı. Stalin, Komünist partileri destekleyerek dünya çapında sosyalist hareketlerin yayılmasında kilit rol oynadı.
Son Yıllar ve Miras: Tartışmalı Bir Figür
1953’teki ölümüne kadar Stalin, Sovyetler Birliği’ni mutlak bir diktatör olarak yönetti. Onun yönetimi altında, milyonlarca insan Gulag kamplarında öldü veya sürgüne gönderilmiştir. Ancak aynı zamanda Stalin, Sovyetler Birliği‘ni sanayi devrimiyle modernize etti. Nazi Almanyası‘nı yendi ve ülkesini süper güç haline getirdi.